top of page
Dokulu Kağıt

Geçmişi Yaratmak

Geleceği yaratmak.

Gelecek, yani bilinmeyen.

Yani henüz gelmemiş, tertemiz olan...

Geçmişe sünger çekmek ve yepyeni bir gelecek kurmak...

Baştan başlayabilmek.


Bütün bunların hepsi insanın kulağına çok çekici gelse de

kandırmacadan ibaret.

Zira gelip gelmeyeceği bile belli olmayan,

gelse dahi hangi şartlar altında ne getireceği belli olmayan

bir kavramdır gelecek.


Oysa insan geleceğini değil,

geçmişini inşa eder.

İçinde bulunduğu her dakikayı geçmişe uğurlar

ve an be an bir geçmiş yaratır kendisine.

İnşa edilen geçmiş ise geleceğe yön verir.

Keza bir okul başvurusunda

yahut bir iş görüşmesinde

birini bir yere kabul ederlerken

o kişinin neler yapacağına değil,

neler yaptığına bakarlar.

Çünkü gelecek,

geleceği belli olmayan bir umuttan fazlası değildir.

Umut edilen şey ya olur ya olmaz.


Gelecek sırdır, bilinmez.

Oysa geçmiş sabittir, değişmez.

İyi ya da kötü,

geçmişi bugün iki elimizle yaptıklarımız yaratır.

Ayaklarımızın altına alırız bize bahşedilen her ânı.

Her bir an bizi

ya yükseltir ya da çukura çeker.

Ancak bugün her ne yapıyorsak

yarın o şey ayaklarımızın altındadır.

Bu yüzden çalışkan olmak zorundayız

ve yine bu yüzden geleceğe değil,

arkamızdan geleceğe ne bırakacağımıza odaklanmalıyız.

Zira geçmiş geçmez,

üzerimize yapışır kalır.

Dokulu Kağıt

Diğer Yazılar

bottom of page