

"Sefil" demek Arapçada
“hor, alçak, aşağı tabakadan” demektir.
Sefil, düşkündür.
Ki düşkün insanda şeref aramak nafile bir çabadan fazlası değildir.
Bu sebeple kendisine saygısını yitirmiş bu kişiden saygı beklemek
çölde balık aramaya benzer.
Nafiledir.
*
“Ben sefilim” diyorsa eğer bir insan
gururundan kendisine bu pozisyonu yakıştıramadığından
böylesi bir yakıştırmayı yaparak kendini tahkir ediyordur.
Sefil değildir.
Belki kendine kızmıştır.
Belki yanlış bir şey yapıp utanmıştır.
Ancak sefil değildir.
Zira gerçek sefil,
sefaletini bilmez.
Gafildir.
*
Sefiller, sefaletlerini egolarıyla perdeler.
Perdeyi aralayacak her şeye
korkmuş bir köpek sefilliğinde havlayıp saldırırlar. *
Sefil şikayet etmeyi sever.
Şikayet, sefilin kılıf bulma arayışıdır.
Olur da bu şikayetleri ciddiye alıp
yahut çocukça bir inançla inanıp
“gel seni rahatsız eden bu şeylerden kurtaracak yollar bulalım”
derseniz
baskıladığı bütün ezikçe duygulara da dokunmuş olursunuz.
Aslında o şikayetlerin tamamı
eksikliklerini gizlediği kılıflarıdır sefilin.
Siz bu iyi niyetinizle aslında
sefilin bahanelerini çıplak bırakırsınız.
Nihayette bahaneleri elinden alınan sefil
size düşman kesilir.
*
Sefille uğraşmak ateşle oynamaktır.
Önce kendisini kandırdığı yalanları geçmeniz gerekir ki sefaletiyle yüzleşsin.
Bu işin kendisi bile
başlı başına zaman alır
ve perde indiğinde kendi sefilliğiyle yüzleşen sefil
Hızla düşmanlaşarak
bütün bu harcanan zamanı,
gerçek bir “zaman kaybına” dönüştürür.
*
Sefille uğraşmak çok tehlikelidir.
Onunla kurulacak hiçbir yakınlıktan hayır gelmez.
Sefilin sefaletiyle uğraşmak için
gerçekten geçerli sebepleri olmalı insanın.
Aksi halde kaybedeceği tek şey zaman,
hatta daha da fazlası olur.
*
Sefil, senin onurunla oynamaktan,
sana iftira etmekten
zerrece çekinmez.
O ya da bu sebepten sefaletiyle yüzleşmesine sebep olman
Onun sana iftira etmesine,
onuruna saldırmasına yeter.
Sefilden korkmalıdır insan.
Çünkü sefil, düşkündür.
*
Sefilde söz bitmez.
Kendince inandığı yalanları öylesine yağlayıp ballar ki
Kendi sefaletini en alasından paketlere sarar
ve ortamlarda satar.
Alıcısı da vardır bu paketlerin
ki zaten sefil en çok bu alıcılara güvenir, bu alıcıları tutar hep çevresinde.
Çünkü başkasının ilgisinden beslenir sefil.
Oysa bütün o süslü laflar ezberden ibarettir.
Her yeni alıcıya aynı sırada, özenle satılır.
Zira sefil, papağandır.
Anlamadan konuşur.
*
Sefil hatasından geri dönmesini bilmez.
Özür dilemek onun için düşkünlüktür.
Özür dilemek aklının ucundan dahi geçmez.
Çok sıkışırsa köşeye
"Ben gerektiğinde özür dilemesini de bilirim"
der
işten sıyrıldığını düşünür.
Ettiği bu kuru özür kabul olmazsa
"özür diledik ya" olur.
Çünkü sefil küstahtır.
*
Kendisine saygısı olmayan bir yaratıktır sefil.
Yaratılmış ve yaratıldığıyla kalmış
Üzerine bir tek şey eklememiş
bir yaratık.
Öylesine biliyor
Öylesine emindir ki
Öğrenmesine gerek yoktur.
Boşa efordur.
“Kim uğraşacak”tır.
*
Çıkarı için kan döker sefil.
Kelle alır.
Saçından kıl vermesi gerektiğinde ise
kaçabildiğince kaçar.
Hızına şaşar kalırsın.
*
Her zaman haklıdır sefil.
Çalarken de
Yalan söylerken de
Hak yerken de
Hep haklıdır.
Sefaletinin kaynağı da tam da bu haklılıktan ileri gelir zira.
*
Hep bir garibanlık hikayesi
Hep bir zorluklara göğüs germe
Hep bir güçlü olma hali vardır sefilde.
Öylesine zor yollardan geçmiştir ki
Emsali yoktur sefilin nazarında.
Öylesine görmüş geçirmiştir ki sefil
Ve öylesine haksızlıklar yaşamıştır ki
Kendisine yapılan her haksızlığı
Başkasına misliyle yapmakta hakkı vardır
Helal-i hoştur ona
Haramın tepesinde oturur da
“O kadar şey geçirdik gördük” der
Yine haklı çıkar.
*
Sefillerden uzak durun.
Düşman kazanmak istiyor
Arkanızdan konuşulsun istiyorsanız eğer
Sefaletinin farkında olmayan gafile
Sefaletini yücelten arsıza
Çamurda debelenen domuza
Oturun laf anlatın.
*
Önüne altından dağlar da serseniz sefilin
Günün sonunda beş paraya satacaktır sizi.
Kah olmaz bir işi bahane edecek
kah bir yalan daha savuracaktır çölleşmiş vicdanına
Ama en sonunda
Bu satıştan da o haklı çıkacaktır.
Giden her şey sizden gidecektir.
Olan zamanınıza olacaktır.
ve mademki zaman, ömür demektir,
sefil bir ömür törpüsüdür.
Giden ise aslında ömrünüzdür.
*
Sefil hırsızdır. Çalar.
Ve senden çaldığı her şeyde
süslü cümleler
ve kendinden emin bir tavırla
öylesine bir hak iddia eder ki
Şaşar kalırsın.
İçinde öfkenin dağları yükselir.
Aşamazsın.
Söyleyeceğin her sözün beyhudeliğini anlarsın da
Sinirden ancak yumruğunu ısırırsın.
* Sefil kişi bu yazıyı okur da
”ulan ne insanlar varmış” der ve
yakar bir sigara.
”bakar” hayatına.
Çünkü sefil anlamaz
yalnızca bakar.
