top of page

Urmiye Gölü’nün Restorasyon Çabaları ve Siyasi Yansımaları

  • Yazarın fotoğrafı: Oral Toğa
    Oral Toğa
  • 31 Mar 2023
  • 3 dakikada okunur


İran’da iklim değişikliği ve yanlış su politikalarına bağlı olarak yükselen susuzluk ve kuraklık, havaların ısınmaya başlamasıyla birlikte ülkede tekrar gündemin üst sıralarını almaya başlamaktadır. Bu bağlamda İran’ın Batı Azerbaycan ilinde bulunan Urmiye Gölü’nün durumu da yeniden tartışılmaya başlanmıştır. Göl, gerek bölge için önemli bir su kaynağı oluşu gerekse üzerinde dönen politik tartışmalar sebebiyle İran’daki kuraklık sorununda simgesel bir öneme sahiptir. Gölün kurumasının engellenmesi ve şartların iyileştirilmesi için on yıldır çeşitli çalışmalar yürütülmektedir. 2021 yılında Anadolu Ajansında yayımlanan bir yazıda, İranlı yetkililerin; 2013 yılına değin %90’ı kuruyan göl için hazırlanan yol haritasında, 2027’ye gelindiğinde istenilen seviyelere tekrar dönülmüş olacağını umut ettikleri belirtilmiştir. Ne var ki eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve eski Tarım Bakanı İsa Kelantari’nin 2022 yılında bir konferansta yaptığı açıklamalar, durumun pek de iç açıcı olmadığını göstermektedir. Kelantari, 1990’lı yılların ortasından beri uzmanların bu konuda uyarılar yaptığını ancak yetkililerin konuyu ciddiye almadığını belirtmiştir. Ayrıca “İran’daki rejimin kaderinin %95 oranında küçülen bu göle bağlı olduğunu” belirterek durumun ciddiyetinin altını çizmiştir.



Gölün kurumasını engelleyebilmek adına atılan adımlardan en önemlisi, inşası sırasında birçok tartışmaya sebep olan Kani Sib Barajından Urmiye Gölü’ne su nakli yapacak olan kanaldır. Kanalın açılışı 24 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşmiştir. Kanal, Ulusal Kalkınma Fonu ve Devrim Muhafızları Ordusuna (DMO) bağlı Hatemü’l-Enbiya İmar Karargâhı tarafından fonlanarak inşa edilmiştir. 2016 yılında yapımına başlanan 36 km uzunluğundaki su kanalıyla birlikte Urmiye Gölü’ne yıllık 300 milyon metreküp suyun nakledilmesi; ikinci etabın tamamlanmasıyla birlikte de bu miktarın 600 milyon metreküpe çıkarılması planlanmıştır. İran İslam Cumhuriyeti Enerji Bakanlığı Su Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Muhammed Rıza Kavienpur, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamalarda kanalın önemine değinmiş ve Kani Sib Barajından göle su transferinin canlandırıcı bir önlem olduğunu, hayata geçirildiği ve yağışların uygun olması hâlinde bu kapasitenin artırılabileceğini belirtmiştir. Ne var ki Kavienpur, “Her hâlükârda Urmiye Gölü’nün restorasyonu, iklim ve hava koşullarındaki ve yağışlardaki değişikliklere bağlıdır.” diyerek durumun yağışlarla doğru orantılı olduğunun altını çizmiştir. Aynı açıklamada Kavienpur, Enerji Bakanlığının bu çabasının büyük ölçüde yağışlara bağlı olduğunu ancak kurulan Urmiye Gölü Restorasyon Genel Merkezinin gölün durumunun mümkün mertebe korunmasında ve iyileştirilmesinde yardımcı olacağını söylemiştir.


Kani Sib Su Kanalının açılışıyla birlikte İran basınında da son bir aydır Urmiye ile alakalı haberlerin sayısında artış gözükmektedir. Bu haberler genellikle halka umut vermek için pozitif bir dille kaleme alınmaktadır ve konu olarak Urmiye Gölü’nün restorasyonundaki umut ışığından ve kurumasının sebeplerinden bahsedilmektedir. Örneğin, Entekhab News’ta yayımlanan bir haberde “Urmiye Gölü’nün Hayata Dönüşü” fotoğraflarla servis edilmiştir. Keza Fars News’ta çıkan başka bir haberde ise İranlı uzmanların yeteneklerine güvenildiği takdirde Urmiye Gölü’nün yeniden canlanması için umutların artışından bahsedilmektedir. Haberde, Kani Sib Su Kanalı ile göle su aktarımının yüreklerde ümitleri yeşerttiğinden bahsedilmiştir. Benzer şekilde IRNA’da yapılan bir haber “Urmiye Gölü Tekneleri Umut Dalgalarına Biniyor” başlığını taşımaktadır. Haberde, gölün zor durumu detaylarıyla aktarılmış ve konunun siyaset üstü tutulması gerektiğine vurguyla geçmiş hükûmetler suçlanarak mevcut hükûmetin konuyu ne kadar önemsediği ve ne derece ilgilendiği aktarılmıştır. Habere göre gölün büyüklüğü geçen yıla göre 311 kilometrekare artış göstererek 1.241 kilometrekareye çıkmıştır. Ayrıca gölün su hacmi 1 milyar 570 milyon metreküpe ulaşmıştır.



Kani Sib Su Kanalının Reisi hükûmetine mal edilmesi, bir önceki hükûmetin destekçilerinin tepkisini çekmiştir. Hasan Ruhani’nin telegram kanalında konuyla ilgili bir açıklama yapılmış ve “Kani Sib baraj inşası 2016 yılında başlamış olup 2020 yılında sona ermiştir. Yeni hükûmet iktidara geldiğinde 36 km’lik su nakil hattının sadece 1.400 metresi kalmıştır.” denmiştir.


Kani Sib Su Kanalının gölün restorasyonundaki etkisinin ne olacağı zamanla ortaya çıkacaktır. Öte yandan Su Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Kavienpur’un ifadelerinin ışığında söz konusu projenin tek başına bölgedeki su stresine ve kuraklığa bir çözüm olmayacağı düşünülebilir. Ne var ki gölün kurtuluşunun önemi kadar Urmiye Gölü’nün kurumasının yarattığı siyasi sonuçlardan kaçınmak adına da bu projenin önemi ortadadır. Zira Urmiye Gölü için yıllardır muhaliflerin dile getirdiği “Hiçbir şey yapılmıyor!” itirazlarına karşı, bu proje ile hükûmetin elini güçlendirdiği ve bir nebze nefes alabileceği bir alan açtığı söylenebilir. Kanalın açılışının gerek siyasiler gerek basın tarafından lanse ediliş biçimi, yeni ile eski hükûmetlerin “Ben yaptım.” tartışması ve taraflarca kullanılan dil düşünüldüğünde kanalın siyasi ağırlığı ve bağlanan umutlar açıkça görülebilmektedir.

Bu yazı ilk olarak 31.03.2023 tarihinde İran Araştırmaları Merkezi (İRAM)'nde yayınlanmıştır.


Commentaires


IMG_3253.JPG

Merhaba!

Eğer yazılarla ilgili bir görüşünüz veya yorumunuz varsa aşağıdaki yorum kutucuğuna yorumunuzu bırakabilir veya iletişim bölümünden benimle temasa geçebilirsiniz.  Son olarak burada yayınlanan yazıların tamamı şahsi görüşlerim olup hiçbir kurumu veya kuruluşu bağlamadığını hatırlatmak isterim.

İyi okumalar dilerim.

bottom of page