12 Günlük Çatışma Sonrası İran: Proaktif Güvenlik Doktrinine Geçiş
- Oral Toğa

- 12 Eyl
- 1 dakikada okunur

13-24 Haziran 2025 tarihleri arasında yaşanan yüksek yoğunluklu İran-İsrail çatışması, konvansiyonel devletlerarası muharebe kalıplarını aşan bir nitelik göstermiştir. Bu süreç, çok alanlı ve çok aktörlü bir angajman olarak kayda geçmiştir. Hedef seti; nükleer altyapı, komutakontrol merkezleri, enerji hatları, iç güvenlik düğümleri ve bilişsel/psikolojik etki noktalarına uzanmış ve kara, deniz ve hava unsurlarının yanı sıra siber, uzay, elektromanyetik spektrum ve bilgi/psikolojik alanlarda, vekil ağlar ve yerel partnerler üzerinden yürütülen ortak harekât planlamasıyla eşzamanlı etkiler üretilmiştir. Böylelikle İran’ın yalnızca askerî kapasitesi değil, aynı zamanda OODA döngüsü ve caydırıcılık mimarisi de kill-web (angajman ağı/vuruş ağı) mantığında baskılanmıştır.
24 Haziran’da ilan edilen ateşkes, tarafların stratejik yönelimlerinde bir kırılma ya da kuvvet tasarruflarında kalıcı bir yeniden dengeleme üretmemiş; çatışmayı yalnızca bir ara safhaya (intra-conflict) taşımıştır. Tahran bu süreci “yeniden konumlanma ve kapasite restorasyonu” fırsatı olarak okuyarak hava savunma katmanlarının rejenerasyonu, komuta yedeklemeleri, füze/İHA üretim ve dağıtım döngülerinin toparlanması, EMS-EW (elektronik harp) duruşunun ayarlanması, vekil ağların yeniden faal hale getirilmesi ve sivil savunma-tahliye zincirlerinin güncellenmesi gibi tedbirleri eşzamanlı olarak devreye almıştır.
Yazının tamamını okumak için tıklayın:
Bu yazı ilk olarak 12.09.2025 tarihinde İRAM'da yayınlanmıştır.







Yorumlar